Prof. Dr. Kamer, dijitalleşmeyle birlikte artan “fenomen öğretmen” trendinin, iddia edilenin aksine öğrencilerin akademik başarısını düşürdüğünü ve sınıf içi paylaşımların hem çocuk ihmali hem de istismarı riskini taşıdığını belirtmektedir. Çocukların masum anlarının veya kişisel özelliklerinin rızaları olsa dahi sosyal medyada paylaşılmasının ciddi hak ihlallerine yol açtığını vurgulayan Kamer, bu durumun motivasyon artırmak yerine çocukların geleceğinde istenmeyen ve telafisi güç sonuçlar doğurabileceği konusunda uyarıda bulunmaktadır. Uzmanlar okul idarecilerine yeni görev verilmesi gerektiğini belirtiyor.

Bilinçli Olmak Gerekiyor

Prof. Dr. Kamer, “fenomen öğretmenlerin” takipçi ve reklam geliri kazanmak amacıyla sınıfları birer film sahnesine dönüştürdüğünü, derslerin kurgulanmış senaryolar ve tekrarlanan çekimlerle işlendiğini belirtmektedir. Bu durumun öğrencileri akademik odaktan uzaklaştırıp sadece eğlenceye alıştırdığını vurgulayan Kamer, bazı velilerin de bu süreci eğitimin bir parçası sanarak desteklemesinin yanlışlığına dikkat çekmektedir. Dünya genelinden örnekler veren Kamer, akademik araştırmaların bu yöntemin başarıyı düşürdüğünü kanıtladığını ve İngiltere gibi ülkelerde öğretmen-öğrenci arasındaki sosyal medya etkileşimine yönelik sert kısıtlamalar getirildiğini hatırlatarak velileri bilinçli olmaya çağırmaktadır.

Mesleki Etik Kaygılar ve İdari Sorumluluklar

Prof. Dr. Kamer, fenomen öğretmenlik trendinin öğrenciler üzerindeki akademik ve psikolojik zararlarının yanı sıra, öğretmenlik mesleğinin saygınlığını da zedelediğini vurgulamaktadır. Sürekli içerik üretme kaygısının mesleki çatışmalara ve yanlış bir “başarı” algısına yol açtığını belirten Kamer, okul idarecilerinin sürece müdahil olmasını ve öğretmenlerin sosyal medya paylaşımlarını etik sınırlar içinde düzenleyecek kapsamlı bir rehber hazırlanması gerektiğini savunmaktadır.