
ALİ ERKAN KAVAKLI
Fen kitapları hâlâ materyalist bakış açısıyla yazılır, 23 senedir Ak Partili Milli Eğitim Bakanları fen kitaplarını Müslümanların inancıyla bağdaşır şekilde yazdıramadı. Eğitimdeki ateist bakış açısı hep kamuoyunun gündeminde.
Dr. Halil İbrahim Çelik, TÜRKİYE-ABD İLİŞKİLERİNİN EĞİTİM BOYUTU VE FULBRİGHT PROGRAMI doktora çalışması yapmış. Eğitimdeki Amerika etkisini enine boyuna ele almış.
ABD- Türkiye arasında 1947’de CHP döneminde yapılan Fulbrigth Burs programı hâlâ prestijli burs gibi algılanıyor bazı mahfillerde.
Yerli ve milli müfredat ve ders kitapları yazdırmak için gayret eden kıymetli Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in işi zor. Eğitimin Amerika hegemonyasından kurtarılması için güçlü bir sivil toplum desteğine, özellikle eğitim camiasının desteğine ihtiyacı var.
Eğitim kıyamete kadar Amerika hegemonyasına hizmet etmemeli. Sömürgecilerin dayatmalarına mutlaka dur demek lazım.
Fulbright Programını yapanlar ve finanse edenlerin amacı kitapta şöyle anlatılıyor:
“Eğitim, insan kaynağı oluşturmanın en etkin araçlarından birisidir. Bu nedenle eğitim kurumları milletlerin ve devletlerin yaşamında bugünü ve geleceği şekillendiren kurumlar olarak görülmektedir. Aynı zamanda eğitime, gelecek kurgusunda özel bir önem verilmektedir. Eğitim ve kültür alanlarındaki iş birliği sürecinde; güçlü olan güçsüz olanı etkiler gerçeğiyle bilinmelidir.
Türk eğitim sistemi; okul mimarisinden ders müfredatlarına, ders çizelgelerinden öğretmen yetiştirme sistemine, ders işleme metotlarına kadar;
ABD’de eğitim gören Türk eğitimci ve araştırmacılar ile Türkiye’de görev yapan ABD’li eğitimci ve uzmanlardan etkilenmiştir.
Amerikalı senatör William Fulbright, İngiltere’de eğitim aldığı yıllardan başlayarak “yeni bir dünya kurmak için” eğitiminönemini kavramıştır.
TİCARET HACMİ AMERİKA LEHİNE ARTAR
Fulbright Programı, William Fulbright’ın savaş karşıtı tutumu ve aktivitesi ile ABD’nin yumuşak gücünün (soft power) kurmasında büyük katkı sağlamıştır. Uluslararası ilişkilerde yumuşak güç unsurlarının kullanılması sömürgecilik ve mandacılık dönemi sonrasında yeni sömürgecilik ve hegemonya kurulmasında etkili olduğu bilinmektedir.
Bu durum programın uygulandığı ülkeleri ile ABD arasında ticaret hacminin ABD lehine artması ile de görülmektedir.
Türkiye-Amerika Birleşik Devletleri eğitim ilişkilerinin genel seyri değerlendirildiğinde Fulbright Burs Programı etkileşim sürecinin bileşenlerinden birisi olarak görülür. Ancak ikili anlaşmaya dayanması, sistemli yapısı ve uluslararası bir yapı olması gibi özellikleriyle diğer burs programlarını da kapsayan bir nitelik kazanmaktadır.
Eğitimin birey üzerindeki dönüştürücü etkisi ve eğitim sonrası etkileşimin devam ettirilmesi; mezunların siyasi, sosyal ve ekonomik statüleriyle birlikte değerlendirildiğinde Fulbright Burs Programları dünya da küreselleşme sürecinin güçlenmesinin ve Amerikan hegemonyasının sürdürülmesinin araçlarından birisi olarak karşımıza çıkar.
FITRATI DEĞİŞTİRMEK VE DEĞERLERİ ORTADAN KALDIRMAK
Kamuoyunda tartışılan ve küreselleşme olarak ifade edilen yeni dünya düzeni, yaratılışından itibaren insanda var olan değerlerin ortadan kaldırılmasına, milliyet, din ve cinsiyet kavramlarının önemsizleştirilmesine yönelik hamleleri de ihtiva etmektedir.
Eğitim ile insanların zihinsel dönüşümü sağlanarak ortak kültür oluşturmak Fulbright Programın hedeflerinden birisidir. Bu hedeflerin oluşturmak istediği insan tipi, insanın yaratılış fıtratını değiştirmeye yönelik olması yönüyle insanın yaratılış gayesi ekseninde tartışılmalıdır.
GÖNÜLLÜ AMERİKANCILAR
Bazı üniversiteler Fulbright programına öğrencilerinin ve öğretim elemanlarının katılmasına büyük önem veriyor. Üniversite dergileri, web sayfaları Fulbright program tanıtıyor, bursu kazanan öğrenciler ile ilgili haberler prestijli haberler olarak yer alıyor. Program tanıtımı için salon tahsis ediyor, Fulbright Bursu Başvuru Afişleri ilan panolarına asılıyor. Boğaziçi Üniversitesi, ODTÜ, Hacettepe Üniversitesi, Bilkent Üniversitesi gibi üniversiteler öğrencilerinin burs almalarını başarı görmektedir.”
HIRİSTİYANLAŞTIRMAK MEDENİLEŞTİRMEK
“Amerika Birleşik Devletleri’nin örneğin Filipinlileri eğitmek, onları motive etmek, medenileştirmek, Hıristiyanlaştırmak ve Tanrı’nın lütfuyla onlar için ellerinden gelenin en iyisini yapmak gibi görevleri bulunmaktadır.” (*)
Amerika ne kadar medeni olduğunu Gazze ve Filistin’deki katliamları destekleyerek gösterdi. Siyonist İsrail’e her türlü silah, mühimmat, istihbarat yardımı yaptı.
Anglosaksonlar, Amerika’yı keşfettiklerinde de çok medeni davranmış, kıtanın yerlileri olan 70 MİLYON KIZILDERİLİYİ KATLETMİŞ, çocuklarını ailelerinden alıp yatılı okullarda eğiterek (!) kültürlerinden ve dinlerinden koparmışlardı.
Vahşetin adını medeniyet koymakla vahşet değişmez.
Amerikalılar, insanlığın aklıyla alay ediyor.
(*) Türkiye- ABD İlişkilerinin Eğitim Boyutu ve Fulbright Programı, Dr. Halil İbrahim Çelik, Nobel, 2.Basım, s.158
Kaynak: yeniakit.com.tr
MEB PERSONEL
WHATSAPP HABER HATTI
MEB personeline dair en güncel,
hızlı ve özel haberler
➜ Gelişmelerden anında haberdar olun
➜ Özel haberleri ilk siz öğrenin